Varis cilt altında genişlemiş, kıvrımlı toplardamarlara verilen genel isimdir. Çeşitli çapta, çoğunlukla koyu mavi renktedir, fakat mor hatta pembe renkte de olabilir. Sıklıkla ayaklarda bulunur ve telenjiektazi (1 mm altında), retiküler varis (1-4 mm) ve varis (4 mm üzeri) olarak adlandırılırlar. Varis oluşumundan toplardamar içindeki kapakların bozulması sorumlu tutulmaktadır. Bunun yanında yaş, kadın cinsiyet, hamilelik, ailede varis varlığı, obezite, uzun süre ayakta kalma veya oturmanın varis oluşumunu artırdığı bilinmektedir.
Varis hastalığının teşhisi doktorunuzun yapacağı muayene sonrasında konulabilir. Muayene ve ultrasonografi yapılarak her şeyden önce varis varlığı, ağrının varis ağrısı olup olmadığı, toplardamar çapı, pıhtı, venöz reflü varlığı, bacaklardaki şişlik araştırılır.
Varis kozmetik problem, ağrı, kaşınma, çekilme sebebi olabilir. Varis içlerinde pıhtılaşma, ciltte ülser, kanama gibi ciddi sağlık problemleri yaratabilir.
Varis oluşumunu tamamen engellenmesi veya varislerin ilaç tedavisi ile yok edilmesi söz konusu değildir. Venoprotektif ilaçlar (Daflon, Venoruton vb) ile sadece şikayetlerde azalma ve varis ilerlemesinin azaltılması hedeflenmektedir.
Varis Tedavisi
Tedavide hastaların alabileceği kişisel önlemler ve varis çorabı kullanımı gerek tedavi öncesi rahatlama gerekse sonrasında iyileşmeyi kolaylaştırır. Ayrıca bu önlemler ilerlemiş ve komplikasyon gelişmiş varis varlığında uzun vadede tedavinin ayrılmaz parçasıdır.
1. Kişisel önlemler: Düzenli uzun yürüyüş, hafif koşular, fazla kiloların kaybı, sık sık bacakların yukarı kaldırılması, uzun süreli ayakta ve oturur pozisyonda kalınmaması gibi önlemler olarak sayılabilir. 15-20 dakikada bir uzun adımlarla 50-60 adımlık minik yürüyüşler yapılması toplardamarlar içindeki kalbe dönüşünü artırır, ayakta kan birikimini azaltır ve nihayetinde ödem oluşturmaya yönelik basınç fazlalığını azaltır. Bu pratik yöntemlerin kişisel bakım önlemleri olarak hastaların günlük yaşam pratikleri içine alınması gerekir.
2. Varis Çorabı: Varis çorapları bacakları kademeli olarak baskılar ve kanın ayaklarda göllenmesini önleyerek kalbe dönüşünü kolaylaştırır. Varis çorapları gece boyunca yer çekiminin etkisinden kurtularak boşalmış olan toplar damarların içi tekrar dolmadan yani hastalarımız sabah yataktan ayağa kalkmadan önce giyilmelidir.
Ciddi kozmetik problem ve klinik sorun yaratan varisler girişim yapılarak yok edilirler.
VARİS TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Skleroterapi:
Minik ve orta boy varislerin içine kimyasal madde vererek varisleri yok etmeye yönelik bir girişimdir. Bir kaç hafta içinde tedavi edilen varislerin solması ve yok olması beklenir. Skleroterapi kimyasal ajanın toplar damarın dışına kaçmasına bağlı ciltte renk değişikliği (pigmentason), kıl kökü iltihabı (folikülit), ciltte doku kaybı (nekroz) gibi olumsuz etkilerin de gözlenebildiği bir işlemdir. Tedavinin 5-6 seansa uzayabllmesi normaldir.
Köpük skleroterapi (foam skleroterapi):
Skleroterapi tedavisinde kullanılan kimyasal ajanı köpük haline getirilerek varislerin içine verilmesi köpük tedavisi olarak isimlendirilir. Bu yöntem ile köpük yüzey alanının fazla olması nedeniyle daha büyük çaplı varislerin tedavisi mümkündür.
Transkütanöz Lazer Tedavisi:
Laser makinaları ile küçük varislerin içine gönderilen yüksek enerjili ışık varislerin solmasına ve yok edilmesini sağlamaktadır. Bu yöntemde iğne veya kesi kullanılmamaktadır.
Endovenöz Lazer veya endovenöz radyofrekans yöntemi:
Bu yöntemde varislerin ana kaçağını oluşturan damarın (büyük safen ven) içine ince bir tüp aracılığı ile lazer veya radyofrekans enerjisi verilir. Damarın boylu boyunca yakılarak kapatılması ve içinden kan geçemeyecek hale gelmesi sağlanır. Dolayısı ile safen veni yolu ile bütün bacağa yayılan reflü ortadan kaldırılır.
Stripping Ameliyatı:
Varis çerrahisinde yıllarca kullanılmış olan bu yöntem ile kasık bölgesinde safen venin, ana toplar damara girişi bağlanır ve safen ven boylu boyunca çıkartılır.
Ambulatuar Flebektomi:
Daha küçük çaplı varislere uygulanan bu yöntemde lokal anestezi altında minicik kesiler kullanılarak varis boylu boyunca çıkarılır. Hastaların işlem sonrası evine rahatlıkla gönderilebildiği bu yöntemde minik kesi bölgelerindeki iz minimal düzeydedir.
CHIVA Ameliyatı:
1988 yılında Claude Francheschi tarafından neşredilen CHIVA yöntemi venöz yetersizliğin hemodinamik, toplardamarları koruyucu ve ayaktan tedavisine dayanan yeni bir anlayışı temsil etmektedir. CHIVA ismi Fransızca açıklamasının baş harfleri alınarak (Cure conservatrice et Hémodynamique de l'insuffisance Veineuse en Ambulatoire) konulmuştur.
Günümüzde varis tedavisi hastane kalımına ihtiyaç duyulmaksızın ayaktan yapılmaktadır. Cerrahi girişimler sonrasında da hastalar hemen yürüyerek evlerine dönebilmektedirler.
Bu site, Kalp Damar Cerrahisi klinik uygulamaları ile ilgili genel bilgileri ve kendi tecrübelerimi yansıtmayı hedeflemektedir. Hastalarımızın kendileri için en doğru olanı ancak doktorları ile yüz yüze görüşerek elde edebilecekleri aşikardır. Dolayısıyla sağlığınızdan site içeriği sorumlu tutulamaz. Sitenin görsel gücünü artırmak amacıyla anasayfadaki sınırlı sayıda fotoğraf profesyonel galerilerden alınmıştır. Videolar ise tamamen kendi uyguladığım ameliyatlardan seçilmiş ve kısaltılarak sunuma uygun hale getirilmiştir.
Copyright @2023 Prof. Dr. Tarık Kızıltan. Devmensoft tarafından hazırlanmıştır.